AŞK ACISI - Pınar'ın İzlenimleri

GÜMDEMDEKİLER

Translate

10 Mart 2018 Cumartesi

AŞK ACISI


AYRILIK
Bir gün hiç ummadığınız anda karşınıza bir insan çıkar ve sizin bütün ezberleriniz değişmeye başlar. İnsanoğlu tek başına hayatını yaşayamaz elbette, karşı cinse olan yakınlık her zaman hayatımız da yer almıştır. Lâkin hayatımızda yer verdiğimiz onca insan varken, ummadığımız anda karşımıza çıkan bizim tüm hayatımız olur ve onsuz yaşamın hayalini bile kuramayız.

Bu yazım da sizlere gerçek aşkı, bu aşkın ardından hayatımızdan birden çekip giden sevgiliyi ve ardından atlatamadığımız anıları ve özlemleri paylaşacağım.
Aşkı tarif et derler ya bizlerde aklımızda olanı söyleriz “Aşkkk! hımm kalp atışının hızlanması, onu görünce kekelemek ne bileyim gönlünün yanması falan” sayar dururuz. Maalesef aşk bu kadar basit belirtiler sergilemez. O yaşanan ilk etapta beğenilen arzu edilen kişiye yönelik bilinçaltın da ki fonksiyonların dışa vurumudur.

 Elbette yukarı da ki belirtiler ilk hoşlanma, etkileşim ve yakınlaşma duygularıdır ve karşınızda ki de size ayak uydurursa birliktelik başlar. Dikkat ederseniz bu tarz hisleri yaşayan çok olmuştur. Ancak biten ilişkilerin ardından sadece 1 hafta sonra duygular yok olmaya yüz tutmuştur. Bu da aşk diye nitelendirdiğimiz etkileşimin anlık fonksiyonlar olduğunun bariz belirtisidir. Yani demek ki bir insan herkese hayranlık duyabilir ancak aşk dediğimiz olayı yaşayamaz.

Şimdi sizlerle birlikte, hayali iki kişi oluşturalım ve onun üzerinden aşk acısını dile getirelim.

Günlerden bir gün oldukça çapkın bir erkek olan Cihan, arkadaşları ile eğlenmeye çıkmıştır. O gün makara geçen sohbetlerinin arasın da, birden karşı masaya saçları beline kadar uzun hafif bir makyajla, güzelliğine gölge düşürmeyen kırmızı elbiseli bir kız oturur.

O mekânda ki hiçbir kıza benzemez o kadar doğal, o kadar sevimli gülen, bir kız daha önce hiç görmemiştir Cihan. O akşam uzun uzun kaçak bakışlarla kıza bakmış ancak o çapkınlık niteliğinde ki marifetleri ile kıza yaklaşamamıştır. O akşamın ardından Cihan bütün gece uyuyamaz aklına hep o kız gelir.” Keşke konuşma fırsatım olsaydı, Ben nasıl oldu da yanına gidemedim.” diye de kendince hayıflanır.

Cihan’ın aklından bir türlü çıkmayan bu gizemli güzelle, tam bir ay geçtikten sonra Taksim meydanın da güvercinlere yem atarken çarpışırlar “Bende bayağı Türk filmi senaryosu yaptım gözden kaçırmayın: D.”yüzlerini birbirlerine dönerler, Cihan donakalır o anda. Kız çok özür diler. Bir şeyler ifade etmeye çalışır ancak Cihan sadece kızın gözlerine bakıp durur. Bunun üzerine kız oradan uzaklaşır ve İstiklâl de bir cafe’ye doğru ilerler. Cihan kızın peşinden gizlice ilerler ve gittiği cafe'nin için de bir masaya oturur. Kız orada garsonluk yapmaktadır.
Kız, masaya yaklaşır ve: “Demin size çarpmıştım, üzgünüm bir sorun mu var” der.
Cihan biraz kendini toparlayıp: “Yok sadece kahve içmek istiyorum.”

 Saatlerce oradan ayrılmaz, gözü sadece kızı izlemektedir. İş bitimi kız tam cafe den çıkarken ,Cihan cesaretini toplar ve kıza yaklaşıp:” Çok özür dilerim, beni yanlış anlamayın ancak sizinle bir şey paylaşmam lâzım.” der, ve 1 ay öncesinden bu güne kadar kıza içinde yaşattığı bütün hisleri anlatır.Tabi kız başta şaşırır! ancak kendisine saygıyla yaklaşıp duygularını anlatan insana da çok sert bir tepki göstermez. 
Kız,Cihan’a :”Size saygı duyuyorum. Ancak sizin için yapabileceğim bir şey yok”  Bunun üzerine Cihan:” Sizi rahatsız etmek istemiyorum; ancak bana en azından isminizi söyleyin.”
Kız hafifçe gülümser : “Adım Leyla “ ve yavaşça yoluna devam eder.


Evet Leyla! Leyla üniversite son sınıf öğrencisidir. Ailesine yük olmamak için aynı zaman da bir cafe de çalışıp harçlığını çıkartmaktadır. O gün eve döndüğün de ev arkadaşlarından birine durumu anlatır. Arkadaşı bu duruma çok takılmamasını söyler ve okul dönemimin az kaldığını memleketine dönmesi gerektiğini hatırlatarak bir erkeğe güvenmemesini tavsiye eder. Leyla temiz duyguları olan aile ve okul hayatına daha çok zaman ayıran daha önce hiçbir ilişkisi olmayan bir kızdır. Onu tanıyan ve tertemiz yüreğinin yıpranmamasını isteyen arkadaşı onu korumaya çalışmıştır bir şekilde.


Cihan, bir kere konuşabilme fırsatı bulduğu Leyla’sın dan vazgeçmek istemez. Her gün belirli saatler de cafe'ye gider sadece onu izler. Aylar boyu devam eden bu gelgitlerden birinde Leyla artık dayanamaz ve Cihan’ın yanına giderek: ” Neden buraya geliyorsun.”  Cihan : “Seni rahatsız etmek istemedim. Ancak seni görmeden yapamıyorum.”  Bunun üzerine
Leyla :” Tamam o zaman iş çıkışı bir yere gidip, bu durumla ilgili konuşalım, çünkü ben değil ancak çalıştığım yerde sürekli beni izlemen işverenlerimin dikkatini çekti.  İşimi kaybetmek istemiyorum” der.

Cihan la Leyla iş çıkışı sakin bir mekâna gidip uzun uzun konuşurlar samimî karşılıklı hayatlarını anlatmaya başlarlar. Cihan Leyla’nın yaşamını dinlerken onunla gurur duymuş ve hayatına giren kadınlardan çok farklı olduğuna bir kez daha tanıktır artık. Tabi Leyla’yı kaybetmemek için kendisinin düne kadar çok çapkın bir erkek olduğunu ifade etmemiştir.

İkisi de birbirinden aldıkları enerji ile ilişiklerine başlamışlardır. Cihan arkadaşlarına daha az zaman ayırıyor Leyla da iş çıkışlarını tatil günlerinin biran önce gelmesini sabırsızlıkla bekliyordur. Beraber sinemaya gidip, yemek yiyip, en komik anları ile yüzlerinden gülücükleri hiç eksik olmuyordur. Leyla’nın kaprisleri, Cihan’ın etrafında ki kızlar gibi istekleri yoktur. Tek istediği günlerinin yan yana geçirmek olan Leyla’sına hep hayranlık duymuştur. Leyla bir şeyler anlatırken Cihan ona büyülü gözlerle bakıp kalır, sözünü kesmek istemezdi. Her sevgili gibi onlarında bir şarkısı vardı elbet. İlişkileri başlayalı tam bir yıl olmuştur. Cihan bir gün bile Leyla ile başka anlamda bir araya gelmemiştir. Onun saf bedenine zarar gelmesine gönlü el vermemiş, sadece yanında olmasını dilemiştir. 

Günler böyle geçip giderken Leyla okulundan mezun olmuştur.
Bir süre ailesinin yanına gitmesi gerekecektir. Cihan Leyla’nın ailesine kendisini anlatmasını ve onunla evlenmek istediğini söyler. Bir nevi evlilik teklif etmiştir Leyla’sına. Leyla çok sevinmiştir. Bir an önce ailesinin yanına gider ve durumu anlatır. Ailesi kızlarının bu kararına saygı duyarlar ve en kısa zaman da Cihan’la tanışmak isterler.

Leyla memleketin de iken Cihan’ın arkadaşları onu arar ve buluşmak istediklerini söylerler. Cihan arkadaşlarını kıramaz sonuçta Leyla şuan memlekettedir. Onlarla gündüz buluşurlar Cihan başından geçenleri arkadaşları ile paylaşır ve evlenmek için hazırlık yaptığını dile getirir. Arkadaşları Cihan’ı tebrik eder ,ancak bilinen o ki erkek arkadaşlarının sabit bir ilişkisi olmadığından Cihan’la o gün son kez eğlenmeyi teklif ederler. Sadece arkadaşlarının olacağını düşünen Cihan bu teklife hayır demez. Bütün akşam içerler eğlenirler. Günün sonun da Cihan’ın evine geçerler. Cihan çok yorgun ve alkollü olduğu için odasına gider .Kendisinin de zamanında olduğu gibi çapkın arkadaşları eve bayan arkadaşlarını alırlar.Cihan uyumaktadır ve alkolün verdiği yorgunluk ile gözlerini bile açamaz halde iken evde olup bitenden de haberi de yoktur.
Gece yarısı kızlardan biri Cihan’ın yattığı odaya girip,onun yanına yatar. O sabah Leyla ailesinin kararı ile Cihan’a sürpriz yapmak için gelir ve kapıyı çalar. Kapıyı Cihan’ın arkadaşlarından biri açar. Leyla evdeki ağır alkol ve sigara kokusu , etrafta uyuyan kadın erkek görünce içinde büyük bir yangın oluşur. Cihan’ın odasına dalar ve gördüğü manzara ile hiçbir şey demeden apar topar evden ayrılır.Oluşan durumun ardından arkadaşları Cihan’ı uyandırırlar,yaşananları anlatırlar.


Cihan arkadaşlarına çok sinirlenmiş ve onları evden kovmuştur. Leyla’ya ulaşmaya çalışmaktadır. Günler geçip gider ancak Leyla dan  hiçbir haber alamaz. Bir gün dayanamaz ve Leyla’nın ailesinin yanına gider.Leyla’nın ailesine durumu anlatamaya çalışsa da onu dinlemek istemezler.Leyla’nın işi gereği tayini çıkmıştır.Gittiği yer de Cihan’ın yaptıklarını unutabilmek ve hayatına sil baştan yön vermek için iş yerinden bir arkadaşı ile evlenir.

Cihan taksimi mesken tutmuştur. Leyla’sının bir daha ona gelmeyeceğini bilse de onun eskiden çalıştığı cafe'ye gider ,geçmişi hatırlar gönlünü ağlatırdı. Nereye baksa onu görür ne yapsa onu hatırlar , hayatını kendine zindan ederdi.
Bir kere olsun onun kendisini dinlemesini ister ancak istediğine ulaşamadıkça daha da kötü olurdu. İşlerine odaklanamaz hale gelmiştir. Geçici ilişkiler denemeye çalışsa da yapamamıştır. Her yer leyladır' onun için.

Bir gün sosyal medya da tesadüfen Leyla’sını görür Leyla evlenmiştir ilk defa oradan öğrenmiştir. İçin de kocaman acı hisseder ancak” Leyla’m mutluysa bende mutlu olurum” diye kendini teselli etmeye çalışırdı. Cihan ne yaptıysa unutamamıştır, avutamamıştır kendini. Hiç kimseyi onun kadar çok sevmemiş ve evlenmemiştir.


Yukarıda bir aşkın insanın hayatını nasıl etkilediği paylaştım naçizane sizlerle. Aşk gerçekten iki insan arasında yaşanan en yoğun duygudur. Aşk zamanla alışkanlığa dönüşür. Tüm hayatınızın zerresin de yer alır. Siz bakmayın “evlilik aşkı öldürür masalına” demek âşık değilmiş sadece hoşlanmışsınızdır. Aşk denen şey kendini hep aynı kişide yeniler.

Yapmanız gereken, hiç bir şey daha çok geç değilken sevginize sahip çıkın. Beraberken ona onu ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. Hayatınızda ki eski alışkanlıklarınız size zarar veriyorsa onlardan uzak durun. Başkalarının dolduruşuna gelmeyin. Geçici hevesler için gönlünüzdekini yok etmeyin. Aşkla Kalın Canlarım


                                                                                           Yazan :Pınar Albayrak






2 yorum:

Menü