Bir Pazar Günü - Pınar'ın İzlenimleri

GÜMDEMDEKİLER

Translate

19 Şubat 2018 Pazartesi

Bir Pazar Günü




insan


Günlerden Pazar günü, sabah kalkıp yarı paspal yarı rüküş bir moda ikonu gibi, kahvaltıya gitme zamanı. Bize göre ve birçoğuna göre rutinleşmiş yaşam tarzlarımız. Akabin de gün için de gidilen cafe’ler, sinema, eğlence ya da farklı planlar ile geçirdiğimiz gün. Ne kadar basit değil mi? çünkü bizim şartlarımız buna ayak uydurabilecek düzeyde. Daha sonra ellerimiz de telefonlar gün boyu neler yaptıysak insanlara kendi yaşantılarımızı ifşa ederiz.


Amaç,”bak ben çok güzel bir gün geçirdim. Bizim de gidecek yerlerimiz bol keseden harcayacak paramız eşimiz dostumuz demek için.” Kendime de kızıyorum merak etmeyin. Ben sanki bunların hiçbirini yapmıyor muyum? İşte insanoğlu kimi yeriyorsan  kendin de aynı şeyi yapar durursun.Neyse gün bitimine yakın saçma bir yorgunluk gelir üzerimize .Çok şey yaptık aman Allah'ım Pazartesi sendromuna saatler kaldı psikolojisine gireriz çoğu zaman da.


İşte yine buna benzer bir Pazar günü geçirdikten sonra akşamın ilerleyen saatlerin de arabanın için de eşimin marketten alıverişini beklerken, birden sağıma baktım. Bir cd kutusunu öpüp koklayan ona sarılan kırmızı yanaklı, kumral tombik bir çocuk gördüm. Önce anlamadım biraz dikkatli bakınca, çöpten ekmek parası kazanmaya çalışan, bir ailenin evladıydı. İrkildim, şaşkın gözlerle! Yüzüne, o güzelliğine ve anlamsız gelen mutluluğuna baktım. Tam o sırada anneciği onun Sevincini fark etmişti. Bir tebessüm kondurdu yüzüne ve kumral saçlarını okşadı minik yavrunun.


Çöp toplayanların arabası olur ya, ondan vardı, yanların da. Demir, kirli kolun da okul çantası vardı. “Bugün pazar,” belli ki onu da çöpten buldular. Ne tuhaf mutluydular. Onca bezgin bir yaşamın küçük ödüllerini almışlardı. Birilerinin Yok saydıkların da…

Ben o çocuk ruhun da yaşattıkları İle mutlu olmaya çalışan evladın yüzünü hiç unutmadım.


Onlar Pazar tatilin de değillerdi. Pazar gününe kadar atılan çöplerimizden mutluluk arıyorlardı. Oysa biz nankörce geçirdiğimiz koca bir gün sonrası tuhaf yorgunluklarımızı düşünüyorduk. Utandım hem de çok utandım.

İnsanız ya herkesin başına olumlu, olumsuz badireler gelir geçer. Yakın zamanda bizde yaşadık zorlukları evet belki o kız çoğunun ailesi gibi değil ancak, kısıtlamak zorunda kaldık birçok etkin hayatımızı. Aklıma gelen bu güzel anı ile şükür ettim Allah'a. Çöpten mutlulukları, manen tüm hissiyatımla.

Bencillik insanoğlunun en zayıf alışkanlıklarından biridir. Kimi etrafıyla yaşar kimi kendine yaşar. Rabbim bizi “Komşusu Aç İken Tok Yatan”  dan  eylemesin.

                                                                                 Yazan: Pınar Albayrak


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Menü