Mat!lda’nın Günlüğü
“ Hoş geldin Matilda.”
“Hoş bulduk üstat.”
“Sobanın üstünde çay var
hadi bana da doldur içelim.”
“Üstadım okuduğunuz
kitabın adı ne?”
“Adını boş ver şimdi bak
dinle yazar ne yazmış.”
Ölmeden önce intihar ettiğini anlamasınlar diye
tüm anılarını deniz kenarına gidip tek tek yaktı. Sonra tüm resimleri
cihazlarından sildi hesaplarını temizledi. Çevresindeki herkese sessizce veda
etti. İntihar onun için bir kurtuluştu kurtulmayı aklına koymuştu ve yanına
hiçbir eşya almadan yola koyuldu. Cesetti aylar ya da yıllar sonra bulunsun
diye. Onu acımasızca canını yakanların karşısında karşı koyacak kadar gücü yoktu.
Sadece herkese kaybolmuş ve ya ölmüş olmanın acısını yaşatmak istiyordu.
Yolculuğunun sonunda bir tepeye çıktı ucuna geldi tam kendini boşluğa
bırakacaktı ki annesi geldi gözlerinin önüne yaşlı ve yorgun annesi ona sahip
çıkan yoktu. Sonra mahallede ki yetim Celil aklına geldi onunda kimsesi yoktu
ve tek kendisi ile mutluydu. O an dizlerinin üzerine çöktü ellerini başının
üstüne koydu. “ Belki de umursamamak daha iyi en büyük acı bu olacak
kendilerine ve ben annemi gözü yaşlı ve Celili’de tamamen yetim bırakmaya
hakkım yok.” dedi.
“Umursamamak, sahiden
umursamazsak kendileri bunu fark eder mi?”
“Fark eder tabii ki
aramazsan, sormazsan, konuşmazsan, yüz vermezsen düşünürler “ yalan mıydı onca
samimi yanları.”derler önce. Sonra kırıcı sözlerde sarf ederler ama yanlış
yaptıklarını anladıkları gün işte o zaman nasıl büyük kaybettiklerini
anlarlar.”
Matilda eve doğru yürürken
üstadın dediklerini düşünüyordu. Kitapta ki insanın intiharı düşünmesi onunda
fikriydi aslında ama hiç cesareti yoktu. Belkide üstat bunun farkındaydı ondan
okudu o yazıyı ona ama Matilda hayatının anlamı kalmadığını her seferinde
düşünüyor ve arkasında bırakacağı bir evlatları olduğunu aklına getirmiyordu.
İşte bu yazı ona bir nevi aydınlık olmuştu.
Devamı Gelecek
Yazarın Diğer Yazıları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder