Merhaba canlar uzun zamandır hem işlerim hem de korona güncelerinin yaşattığı stresle yemek ve misafir yazarların yazıları dışında kendi düşüncelerimi aktaran yazılar yazmadım.
İşte şimdi biraz içim de bayağıdır tuttuğum bir sitemi yazacağım sizlere. Efendim dikkat ettiniz ya da rastladınız. Son zamanlar da sosyal medya da özellikle işsiz olduğunu, iş aradığını ancak bulamadığını dile getiren birçok kişiye cevaben bazı insanların yazılarını görmüşsünüzdür.
Bunlar derler ki;
“Aaaaa madem işsizsin nasıl oluyor da telefonla internete takılıyorsun?”
Benim her bu cevabı yazanı gördükçe inanın dişlerim gıcırdıyor, saçlarım diken diken oluyor ve bazen insani bir duygu ile keşke bunu söyleyen kişilerin de aynı duruma düşmesini ve neden hala telefonla kalması gerektiğini anlamalarını hayal ediyorum.
Şimdi gelelim kısaca bir hikayeleştirelim ve neden telefon elimiz de? biz işsizlerin onu yazalım. “Bu arada ben işsiz değilim ancak haklının yanındayım.”
Efendim bir yazı kahramanı oluşturalım adını da Ali koyalım.
Ali sene 2017’de kendine o zamanın en kullanışlı telefonunu almıştır. Bunu yapabilmesi içinde zaten çalışmaktadır.Kira, faturalar ve benzeri günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmekte ve hayatını idame edebilmektedir.
Ali uzun yıllar hep çalışan biridir ve hiçbir şekilde borçlarını ödememezlik yapmamıştır. Hayatı boyunca iki iş yeri değiştirmiştir. Bu işlere zaman kaybetmeden hemen alınmıştır, son çalıştığı yerde de yaklaşık üç yıldır kesintisiz çalışır.
Sene 2018 olmuştur Ali’nin çalıştığı yer iflas eder bu durum ile ilgili Ali’nin öngörüsü yoktur çünkü iş verenleri olan biteni çalışanlara hissettirmez. Bir aksilik halinde ise durumlar düzelecek der ve konuyu geçiştirirler.
Bir gün iş yerinde patronları onları yanına çağırır ve bir süre çalışmayacaklarını bu dönemde ödeme yapamayacaklarını söyleyip ücretsiz izine çıkartacaklarını ancak her halükârda kendilerine yine de bir iş bakmalarını tavsiye eder.
Patronları iyi bir adamdır bile isteye işçisini mağdur edecek insanlar değildir zaten. Ali ve arkadaşları tamam der ve izine çıkarlar aradan birkaç ay geçer ancak ne bir haber ne de bir gelir yoktur. Elde avuçta olanda bu süre için de bitmeye başlar. Artık faturaları ödeyemez ve kiralarına yetişemez hale gelmeye başlayınca Ali iş aramaya başlar.
Ancak şöyle bir durum vardır, eskisi gibi kendi branşında iş bulamaz, oysa daha önce hemen bulmuştur. O zaman der “olsun bildiğim her işi yapabilirim.” Maaş o an için çokta önemli değildir asgari ücret olmuş, üstü olmuş ,altı olmuş çünkü evin giderleri vardır.
Ülkede işsizlik sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Ne olursa olsun yaparım demesine rağmen Ali uzun soluklu iş bulamaz. Bulduğu işlerde ise iş verenler 1 ay sigortasız çalıştırıp sonra biz seni karşılayamayız diyerek doğru düzgün ödeme de yapmadan işten çıkarılmıştır.
Ortalıkta sağda solda insanlar “Aman sen iş beğenmiyorsun ondandır” diye sanki bu adamın neler yapmaya çalıştığını bilmeden akıl hocalığı yaparlar.
OYSA ALİ GÜNDELİK İŞLERE BİLE GİTMİŞ ALDIĞI 80 TL İLE ANCAK EVİN GÜNLÜK MASRAF VE YOL PARASINI KARŞILAYABİLMİŞTİR.
Not:” Davulun sesi uzaktan hoş gelir.”
Artık durumlar iyice vahim hale gelmeye başlar elde avuçta kalmamıştır. Ödemeleri vardır evde bakması gereken boğazlar. Sene 2017 de aldığı cep telefonu aklına gelir onu satayım der o dönemin parası ile 1500 TL ye aldığı telefonu modeli düştü diye 500 TL ye satmak zorunda kalır.
Ancak bu hiçbir borcunu karşılamaz sadece evine erzak alabilir ve kenara çok az yol parası atar.
İş aramak ister bir süredir faturaları ödeyemediği için komşusundan izin alarak bağlandığı internet hakkını da kaybetmiştir. İş araması için de fazladan yol parasına ya da ilanları takip etmesine ihtiyaç vardır.
Yakın yerlerde sokak sokak dolaşsa da iş bulamaz.
Çevresinde ki kişiler iş önerir ancak o iş yerleri de mail adresinden cv atmasını ve ona cep telefonun dan geri dönüş yapacaklarını aktarırlar.
Ali ne yapacaktır?
Ali’nin yakın bir tanıdığı ona kırık dökük, bataryası zayıf ancak kullanılabilir bir telefon verir.
Oda tekrar evde ki komşu yardımı ile internete bağlanıp iş ilanlarına bakar mail atar, cv atar ve whatsapp görüşmeleri yapar.
Gün gelir çaresizlikle sosyal medya da bir platform da işsizim bana yardım edin, iş bulmak istiyorum yazar.
Ve birdenbire bir linç oluşur Ali ve Ali gibi benzer durumda olanlara “Madem işsizsin neden sosyal medyaya takılıyorsun. Sizler şöylesiniz yok efendim böylesiniz.!”
“Vurun abalıya!”
Eyyy çok bilmişler sene olmuş 2020
·
Gazetelerin sarı iş ilanları dönemin de değiliz.
·
Cepte avuçta yol yol gezecek iş arayacak para yok.
·
Benim sene bilmem kaçta durumum düzgünken paylaştığım resimlere bakıp “oh keyfi yerin de iş aranıyor veya dileniyor” demek ne demek?
·
Sen benim hangi şartlar da nasıl ve nerede olduğumu ne yaptığımı nereden biliyorsun.
·
Nasıl hemen peşin hükümlü oluyorsun.
·
Sistemi Ali’mi değiştirdi.
·
Herkesi aynı kefeye koyma hakkını sana kim veriyor.
·
10.000 TL lik borçları 500 TL lik telefon mu kurtaracak.
·
Ayrıca sen benim hangi telefon ve imkanlar ile nereye bağlandığımı nereden biliyorsun.
Yapmayın gerçekten yapmayın ön yargılarınızı cahil cühela tavırlarınızı bırakın. Ali’nin derdine düşmeden anlayamazsınız belki ne demek istediğimi ama bir vicdan ile parasız kalanı sosyal medyaya giriyor iş aranıyor diye linç etmeyin.
CEP TELEFONU OLAN HERKES ZENGİN DEĞİL UNUTMAYIN…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder